Altın Aslan Sahibini Buldu

27 Ağustos - 6 Eylül tarihleri arasında Venedik Lido'da gerçekleşen Venedik Uluslararası Film Festivali'nde kazananlar belli oldu. İşte en merak edilen kategorilerde kazananlar.

Bu yılın Altın Aslan Ödülü, biçimsel sadeliği ve derinlikli karakter portreleriyle öne çıkan Father Mother Sister Brother filmine gitti.

Üç bölümden oluşan bir triptych olarak kurgulanan film, yetişkin çocukların ebeveynleriyle ve birbirleriyle olan ilişkilerini farklı coğrafyalarda ele alıyor.

• Father: ABD’nin kuzeydoğusunda geçen, mesafeli bir baba-çocuk ilişkisini inceliyor.

• Mother: Dublin’de, İrlanda’nın dingin atmosferinde anne-çocuk bağını sorguluyor.

• Sister Brother: Paris’te kardeşlik ve aidiyet üzerine odaklanıyor.

Sessiz, gözlemci ve yargıdan uzak bir bakışla işlenen film; komedi tonunu melankoli ile harmanlıyor. Karakterlerin gündelik hayatlarındaki çatışmalar, evrensel bir aile hikâyesi etrafında birleşiyor.

Venedik jürisi, filmin “hem kültürel hem de bireysel farklılıkları aşan, incelikli bir insanlık portresi” sunduğunu belirterek ödülü takdim etti.

Bu yılın Gümüş Aslanı ise çarpıcı bir gerçek hikâyeye dayanan The Voice of Hind Rajab filmine verildi. Film, yalnızca birkaç dakikalık bir telefon görüşmesinde geçen bu çaresiz çığlığı sinemaya taşıyor. Çocuğun sesine odaklanan anlatı, izleyiciyi savaşın dehşeti ve insani dramın merkezine yerleştiriyor.

Jüri, filmin “sessiz kalınamayacak bir tanıklık” sunduğunu ve “tek bir çocuğun sesiyle bütün bir trajediyi duyurmayı başardığını” vurguladı.

En İyi Yönetmen Ödülü ise The Smashing Machine filmiyle Benny Safdie’ye gitti.

Film, efsanevi dövüşçü Mark Kerr’in hayatına odaklanıyor. “Smashing Machine” lakabı, yalnızca ringdeki yıkıcı gücünü değil; aynı zamanda hayatının dışarıya yansıyan çelişkilerini de simgeliyor. Kerr’in gücü ringde apaçık görünse de, asıl kırılganlığı duygularını ifade etme çabasında beliriyor.

“Bir kahramanın fiziksel gücü, duygusal dayanıklılıkla eş anlamlı değildir. En güçlü görünenler bile kırılgandır. Ringden çıktığınızda, dünyanız sizi yakalar ve kaçtığınız her şeyle yüzleşmek zorunda kalırsınız.”

Safdie, Dwayne Johnson ve Emily Blunt’un da katkılarıyla filmi “radikal bir empati” yaklaşımıyla kurduğunu söylüyor. Amaç, yalnızca Kerr’i değil, onun çevresindeki herkesi insani bir hassasiyetle yeniden hatırlamak.

En İyi Aktris Ödülü ise The Rises On Us All filmindeki performansıyla Xin Zhilei’ye verildi.

Film, fedakârlık ve trajedinin gölgesinde şekillenen bir aşk hikâyesini anlatıyor. Xin Zhilei’nin performansı, karakterin suçluluk, pişmanlık ve yeniden doğan sevgi arasındaki kırılgan yolculuğunu tüm çıplaklığıyla seyirciye aktardı. Jüri, onun “sessiz ama yıkıcı bir duygu aktarımıyla sahneyi doldurduğunu” belirtti.

En İyi Aktör: La Grazia – Tony ServilloFilm, hayali bir İtalyan Cumhurbaşkanını merkeze alıyor. Servillo’nun incelikli performansı, devlet erkinin soğuk yüzüyle babalığın kırılgan yanını aynı anda yansıttı. Jüri, “ahlaki ikilemleri sessiz bir yoğunlukla aktaran” bu oyunu ödüllendirdi.